NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
وَأَبُو
مَعْمَرٍ قَالَا
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَارِثِ
عَنْ حَبِيبٍ
حَدَّثَنِي
عَمْرُو بْنُ
شُعَيْبٍ
عَنْ سَعِيدٍ
الْمَقْبُرِيِّ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا يَنْكِحُ
الزَّانِي
الْمَجْلُودُ
إِلَّا
مِثْلَهُ و
قَالَ أَبُو
مَعْمَرٍ
حَدَّثَنِي
حَبِيبٌ
الْمُعَلِّمُ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ
شُعَيْبٍ
Ebû Hureyre (r.a.)'den; demiştir
ki: Resûlullah (s.a.v..);
"Kendisine dayak
vurulmuş zinâkâr bir erkek ancak kendi gibisiyle evlenebilir" buyurmuştur.
Ebû Ma'mer; bu hadisi
Habib el-Muallim bana Amr b. Şuayb'dan naklen rivayet etti, demiştir.
İzah:
Zinâkar olduğu için dayağı
hakeden erkekler, genellikle kendi gibi zinakâr kadınlarla evlenmeğe tâlib
oldukları gibi zinakâr kadınlar da kendileri gibi zinakâr olan erkeklerle evlenmek
isterler.
Hadiste geçen
"dayak vurulmuş" kaydı zinakâr erkeklerin hadisin hükmüne girmesi
için aynı zamanda dayak da vurulmuş olması gerektiğim ifâde etmek için
getirilmiş bir kayd-ı ihtirazı değildir. Sadece hadisin hükmü içerisine giren
zinakâr erkeklerin çoğu zaman dayak vurulmuş ya da dayağı hak etmiş kimseler
olduğunu ifade için getirilmiş bir kayd-ı ekserî'dir. . Senedden de
anlaşılacağı üzere bu hadisi musannif Ebû Davud'a birisi Müsedded, diğeri de
Ebû Amr olmak üzere iki kişi rivayet etmiştir. Bu iki râvinin rivayetlerinde şu
üç yerde farklılık vardır:
1. Müsedded, bu hadisi
sözüyle yani m ıran'an olarak rivâyet ettiği halde, Ebû Amr sözüyle rivayet
etmiştir. Bilindiği gibi "haddesenî" lâfzı "an" lâfzına
nisbetle daha kuvvetlidir.
2. Müsedded, Habîb'in
sıfatı olan "el-Muallim" kelimesini nakletmediği halde, Ebû Amr bu
lâfzı zikretmiştir.
3. Müsedded'in
rivayetinde bu hadis Amr b. Şuayb'dan "haddesenî: bana söyledi"
lafzıyla nakledildiği halde Ebu Amr'in rivayetinde "mu'an'an olarak"
(An lafzıyla) nakledilmiştir.
Bu hadisle ilgili fıkhî
hükümler bir önceki hadis-i şerifte açıklanmıştır.